Migren, son yıllarda ergen yaştaki gençlerin dahi muzdarip olduğu, yaşam kalitesini düşüren, yaygın bir sağlık sorundur… Özellikle çok rüzgarlı havalar ve mevsim geçişleri birçok hastanın şikayetinin arttığı migren ataklarına davetiye çıkarıyor.
Migren üzerine yıllardır süren araştırmalar sonucu migren ile beslenme arasında tetikleyici unsur olarak doğrudan bir bağ kurulduğu tespit edilmiştir.
Klinik çalışmalarda migren hastalarının en çok çikolata, turunçgiller, alkol, kafein, süt ürünleri, peynir gibi gıdaları tüketmeleriyle migrenlerinin tetiklendiği fark edilmiştir.
Aslında baktığımız zaman birçoğu zararsız gıdalar gibi görünür. Peynir ya da portakalın sağlığa zarar vereceği düşünülemez ancak migreni olan kişilerde birçok gıdanın alerjik reaksiyon olarak migreni tetiklediği görülmüştür. Yani migren bazı gıdaların alerjik reaksiyonu da olabiliyor. Uzun süreli açlık, öğün atlamak, yağlı ve kızartma yiyeceklerin sık tüketilmesi de migreni etkilemektedir.
Beslenmenin migreni tetikleyici yönü olmasıyla birlikte migren ataklarını azaltacak olan doğru beslenmeyi bulmak da mümkün. Bu nedenle migrene neden olan yiyecekleri bulup azaltmak ya da tamamen hayatınızdan çıkartmak için eliminasyon testleri uygulanır.
Kronik migreni olan hastalarda insülin duyarlılık bozukluğu, diyabet, yüksek tansiyon ve obezitenin yaygın olarak görüldüğü bilinmektedir. Ancak migren diğer hastalıklarla ilişkilendirildiğinde en çok obezite hastası kadınlarda migren görüldüğü bulunmuştur.
Migren üzerinde etkili besin maddelerinin başında ise magnezyum, Q10 (Koenzim), kasımpatı, öksürük otu gelmektedir. Öksürük otunun antienflamatuar etkisi ve kalsiyum kanallarını düzenlemesi nedeniyle migrene iyi geldiği düşünülmektedir.
Melatonin içeren kasımpatı ise migreni tetiklediği düşünülen serotonin hormonunun fazla salgılanmasını engeller.
Migren ataklarının azaltılması için düzenli uyku, alkol ve sigara tüketiminin bırakılması veya en aza indirilmesi, uzun süre aç kalmamak, aşırı yorgunluktan kaçınma ve düzenli uyku önem taşıyor.
Migren hastalarının öğünlerinde mutlaka sebzeye yer vermesi gerekir. Sebze çorbası, kereviz, sebze püreleri ana öğünlere eklenmelidir.
Şekerli içecekleri olabildiğinde az tüketmeli, günde 2 fincan kahveyi geçmemelisiniz. Siyah çay yerine bitki çaylarının tercihi de migrene iyi gelmektedir. Ancak bitki çaylarının tamamının migrene iyi geldiği söylenemez özellikle kuşburnu gibi c vitamini yönünden çok güçlü bitki çayları aşırı tüketildiğinde migreni tetikleyebilir. Zihni rahatlatan, dinlenmeyi sağlayan melisa, papatya, lavanta çaylarını tercih edebilirsiniz.
Vücudun dehidrasyona uğraması baş ağrısını tetikleyen en önemli nedenlerden biridir. Günlük en az 2.5 litre su tüketimi hem genel olarak iyi sağlık için hem de migren ataklarını azaltmak için atlanmaması gereken bir durumdur. Aşırı kafein baş ağrısını tetikleyebileceği gibi günlük sınırlı ölçüde alımı da ağrıyı azaltıcı etki gösterir.
Migren gibi hayat kalitesini düşüren, günlük hayattan alıkoyan bir hastalığınız varsa yorgunluk, uykusuzluk, yüksek ses, yüksek ışık her zaman tetikleyici olacaktır. Ancak düzenli ve nörolojik fayda sağlayan gıdalarla beslenmek migren ağrısı şikayetlerini %30 kadar azaltmaktadır.